Sevmek Üzerine Bölüm 1

SEVMEK ÜZERİNE 🌿 1. BÖLÜM


“Sevmek bir sanat mıdır? Sanatsa, bilgi ve çaba gerektirir. Yoksa sevgi, yaşanması rastlantılara kalmış, insanın talihi yardım ederse “tutulacağı” tatlı bir duygu mudur?” diye soruyor Erich Fromm “Sevme Sanatı” adlı kitabının girişinde.

Eskilerde biraz talih -yani karşına çıkan insana bağlı olduğuna- inanırdım, biraz da çaba gerektirdiğine “kalıcı bir sevgi ilişkisi” yaşayabilmenin...

Ama bugün, dönüp geriye baktığımda; yaşamak istediğimin tam olarak NE olduğuna ve NE TÜR bir çaba gerektirdiğine dair pek de bir fikrim olmadığını görüyorum.

Bugün, sevginin hakkında doğru kaynaklardan(!) öğrenilecek ve üzerinde çokça ve ince ince çalışılacak bir şey olduğuna inanıyorum.

O zamanki sevgi anlayışımla bugünkü anlayışım oldukça farklı. .

O zaman da iyi niyetliydim…
Kalıcı bir sevgi ilişkisi istiyordum. 
Bugün görüyorum ki, istediğimin ne olduğunu bilmeden istiyormuşum.


Bir çocuğun gücü, ruhsal donanımı henüz yetmeyecek birşeyi yapmayı istemesi gibi.
Safça bir istemek...

Eskiden, bir çocuğun da sevebileceğini düşünürdüm. 
Sevgi her insanın deneyimlemeye muktedir olabileceği bir şeydi benim için.


Yeter ki “dışarda doğru şartlar oluşsun”. Şimdi, “içerdeki iklimin” “dışarıdaki şartları” belirlediğine inanıyorum.

Şimdilerde, bir çocuğun aslında “sevemediğini” (benim burada kastettiğim hali ile) düşünüyorum.

Çocuk birine ihtiyaçları ile bağlanabilir.
Onun “seni seviyorum” demesi aslında, “sana ihtiyaç duyuyorum” demesidir.

Oysa kalıcı sevgi ilişkisi ihtiyaçlar üzerine kurulan bir ilişki değildir.

Denkler arasında kurulacak bir ilişkidir.
Birinin diğerine göre daha “çocuk olması”, karşıdakine tamamen ihtiyaçları ile bağlanması ise denkliği bozar.

Bugün sevebilmenin ancak erişkinlere mahsus olduğuna inanıyorum. Erişkin olabilmek için de, insanın “ergenlik çağını bitirmiş” olması gerektiğine..

Ergenlik birçoklarının zannettiği üzere, yaşla sınırlı bir dönem değil.Etrafımızdaki çoğu yaş almış kişi, henüz daha ergenlik çağındalar ya da o çağa maalesef henüz girmemişler…

Ergenlik çağını bitirmenin ne menem bir şey olduğunu ve ülkemizde yaygın olan anne çocuk ilişki modellerini gördükçe; neden kalıcı sevgi ilişkisinin etrafımızda nadir rastlanır bir ilişki modeli olduğunu artık anlıyorum. 


Bu neden ilişkilerin ya ortaklığa dönüşmeye ya birbiri içinde kaybolmaya, diğerini anneleştirmeye, aldatmaya, aldatılmaya, idareye ya da ayrılığa mahkum olduğunu anlıyorum. 


Neden sevmek isterken, sevemediğimizi anlıyorum. 


En insan hallerimizi, “safça sevmek verdiğimiz çabaları görüyorum.


İnsanlığın sevmeye susamışlığının ve elinden gelmeyişlerinin tüm acısını içimde hissediyorum.

 

 

 

Yazının diğer bölümlerine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:

 

http://www.berivanaslansungur.com/kutuphane/yazi/290/sevmek-uzerine-bolum-2

 

http://www.berivanaslansungur.com/kutuphane/yazi/291/sevmek-uzerine-bolum-3

http://www.berivanaslansungur.com/kutuphane/yazi/292/sevmek-uzerine-bolum-4

Designed by Asu Somer and made with in Amsterdam by SeRiF